insanları yağ kuyruklarında yaşattılar yıllarca, ekmek ve benzin kuyruklarında. kendileri yerken, bizi aç bırakıp rezil ettiler dağa taşa, kurda kuşa. sonra kepçeyle getirip kaşıkla bize vermeye başladılar, karnımız doydu sanıp güvenmeyi sürdürdük hepsine. sonra internet minternet derken teknolojiyle tanıştık, başta rezil, sonra düzgün, sonra da aptal uygulamalarla karşı karşıya kala kala internet kullanıcısı olduk. sonra da adil kullanım denen bok çıktı.
uzağa gitme, sadece benden önce konuşanların yazı olarak bıraktıklarına bak biraz...
şimdi anlıyor musun neden "adil kullanım" diye bir bok çıktığını sevgili sözlükçü arkadaşım. bak o zihniyet kendini gösterdi hemen. "aylık 50gb'lık ne yapıyorsunuz?" diye soruyor. "tanesi 800mb'tan kaç film eder" hesabı yapıyor. hem de bunu; tüm dünyanın bağlantı hızı konusunda gigabitlere taşınmış olduğu bir zaman aralığında soruyor. bu mantıktaki adamlar o mevkilerde oturduğu için adil kullanım diye bir halt var işte. "800mb'lık 5 film neyinize yetmiyor?" diyecek kadar salak tiplemelere yöneticilik koltuğu devredildiği için sen ve ben bu gerizekalı uygulamalara maruz kalıyoruz işte.
ipsala'dan öteye geçirsen milletin kıçıyla güleceği bir düşünme algoritmasına sahip bu insanlar yüzünden "kota" diye bir bokla yüzyüzeyiz. adil kullanımmış, peh. en büyük adaletsizlik, senin gibi embesili oraya yetkili yapan yüzünden karşımızda bizim.
hayata bir pringles kutusunun içinden bakarsanız, sadece basit bir yuvarlağa sığar her şey. onun dışında kalanları görme şansınız yoktur. iptv, htv, hdtv, voip, ultrahd vesaire gibi şeyler hep o çemberin, yuvarlağın veya dairenin dışında kalır pringles kutusuna kafanızı gömüp onun dışına bakamaz olduğunuzda. bir blu-ray film 25 veya 50gb boyunda oluyor, eğer merak ediyorsan sevgili embesil arkadaşım. hani şu "ne yapıyosunuz o kadar interneti, kapatsanıza musluğu" derken sorduğun miktar.
hem zaten sana mı düştü benim ne indirip ne yüklediğimin çetelesini tutmak? düşün şimdi; sen bana gelip 18 koltuklu bir minibüs satıyorsun. ben günün birinde arkadaşlarımla toplanıp pikniğe gitmek için biniyorum, beni yolda durdurup "minibüse bu kadar insan binemezsiniz, siz minibüse bu kadar insanla binerseniz adil bir kullanım olmaz" diyorsun. sonra da benden sana insanmış gibi davranmamı bekliyorsun. var mı öyle tatava? senin o fındık kadar aklının üretebileceği üç beş fikir, olsa olsa bu kadar kokuşmuş olur işte. bu kadar leşsin, bu kadar embesilsin sen.
50 gbyte neyimize yetmiyormuş... sttir git mal mısın nesin...
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=18488331
adil kullanım koşulları diye saçma sapan bir kavram icat etmiş kendini dahi sanan servis sağlayıcısı. şöyle ki;
15 nisan 2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, superonline fiber internet hizmetinde, limitli veya limitsiz abone olunan paketin download hızının 5 katı gb kadar download; upload hızının 10 katı gb kadar upload adil kullanım koşulu olarak uygulanacaktır. fatura dönemi içerisinde adil kullanım koşulu miktarını geçen kullanıcıların hızları bir sonraki fatura kesim tarihine kadar dowload için 512 kbps, upload için 128 kbps’ye düşürülecektir. fatura kesim tarihinden sonra, adil kullanım koşulu uygulanan abonelerin paketleri ilk haline geri dönecektir.
örneğin; 10 mbps limitsiz paketteki bir abonemiz, upload hızı olan 1 mbps’nin 10 katı olan 10 gb upload ‘u aştığı zaman adil kullanım koşullu uygulaması kapsamında fatura kesin tarihine kadar upload hızı 128 kbps’ye düşürülecektir.
uzun lafın kısası 10mbit interneti babanız size 49tl e satmayacağına göre bunun altında bir dalavere olacağı belliydi. dünya da bu kadar gerzekçe bir politika izleyen başka bir şirket bulamazsınız herhalde. yaptığı yatırımların karşılığını bir an evvel almak için gözünü kendisini tercih eden müşterilerin cebine dikmiş, ucuz numaralarla insanları kendilerin muhtaç duruma düşüren basit bir firmanın aptal saptal politikası. acaba insanları ne kadar gerizekalı koyun yerine koyacaklar? icat ettiği adil kullanım koşulları şavsatasıyla akılları sıra limitsiz internet seçip kendilerini zarara uğratan koyuncukları kotalı ya dönüştürecekler (hoş ben internet paketimi seçmişim her ay indirdiğim gb larca dosyadan para almaya kalkışmak kadar saçma bir politikayı da anca bizim ülkemiz şirketleri icat edebilirdi).
böyle bir politika uygulayarak acaba ellerinde ne kadar müşteri tutmayı planlıyorlar? zaten fiber interneti tercih edenler çoğunlukla yüksek hızda maximum download yapmak isteyenler, sen gel birde bu insanları "ya ben size limtsiz diye satıyorum ama siz bundan sonra limtlisiniz hatta sattığım hızı da çok komik bir hıza indiriyorum ki kotanızı aştıktan sonra daha fazla dosya indirmeye çalışmayın." cezalandırmaya kalk.
eğer bu saçma sapan savsatayı gerçekten uygulayabilieceklerini düşünüyorlarsa vallahi bravo ama bu işten vazgeçmedikleri takdirde benim gibi bir çok müşteriyi de kaybetmeyi göze almışlardır diye de düşünmeden edemiyorum.
(dipnot : tamam download a kota koyuyorsunuz da upload a kota koymak nedir ya? bu fikri bulan akıllıyı ve bu fikri uygulamak için karar alanları burdan canı gönülden tebrik ediyorum. bu kadar kendi batırmaya yönelik bir kararı nasıl aldıklarını ve o şirkette nasıl barındıklarını da anlayabilmiş değilim.)
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=18489521
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder